İçinde bulunduğumuz bilgi çağının bir gereği olarak artık bilgiye olan ilgi ve gereksinim artmıştır. Yüksek kapasitede ve hızlı veri paylaşımına her zamankinden daha da fazla ihtiyaç duyulmaktadır. Kullanılan video uygulamaları, HDTV (High Definition Digital Television), IPTV (Internet Protocol Television) gibi uygulamalar ile çoğulortam (multimedia) uygulamaları band genişliği ihtiyacını doğuran sistemlerdir. Bu ve benzeri uygulamaların gelişimi arttıkça veri trafiği de artmakta, bunun sonucu olarak yüksek band genişliği sağlayan güçlü sistemler için sürekli bir arayış söz konusu olmaktadır.
Artan hız ve kapasite ihtiyacına bir çözüm olarak günümüzde en çok üzerinde durulan teknoloji ise optik transmisyon sistemleridir. Çünkü görünüşe göre xDSL teknolojisi gibi altyapısı bakır kablo olan eski sistemler artık bir süre sonra ihtiyaçları karşılamada son derece yetersiz kalacaktır. Hem kullanılan elemanların bakım ve kullanım maliyetinin çok daha makul olması hem de yüksek hızlarda fazla verinin taşınabilmesine imkan vermesi sebebiyle, optik ağlar oldukça uygun bir çözüm olarak görülmektedir. Verinin çok daha uzun mesafelere güçlendirilmeye gerek kalmadan gönderilmesi, daha düşük teknoloji maliyetleri, verinin istenmeyen kişilerin eline geçmesini önleme konusundaki yüksek güvenliği, yüksek band genişliği ihtiyacına yüksek veri taşıma kapasitesi ile cevap vermesi bu sistemin kullanışlı özelliklerindendir.
Optik ağlar konusundaki gelişmeler devam ederken; ağın, çalışma sırasında karşılaşabileceği arızalara karşı kendini koruyabilmesi de günümüzde çok önemli bir konu haline gelmiştir. Çünkü optik ağlar üzerinde çok yüksek kapasitede veri taşınması nedeniyle ağda oluşabilecek çok kısa süreli bir arıza bile çok fazla miktarda verinin kaybolmasına sebep olabilecek niteliktedir. Ağın bu gibi hata durumlarında, kendi karar mekanizması ile sorunu hızlı bir şekilde giderebilmesi gerekir. Ağın arızalara karşı dirençli olup, taşıdığı verileri kaybetmeden istenen kalite şartlarına uygun bir şekilde iletime devam edebilmesi ise ağın dayanıklılığını ifade eder. Ağın dayanıklılığını temin etmek üzere kullanılabilecek çözümler önemli bir araştırma konusudur.
Arızalanan hat üzerindeki veriler, mili saniyeler mertebesindeki çok kısa bir süre içerisinde güvenli bir hatta yeniden yönlendirilmelidir. Bu hat, ağ üzerinde zaten kullanılmakta olan ve gerektiğinde başka bağlantıların da kullanabileceği bir yedek yol olabileceği gibi; sadece hata oluştuktan sonra kullanılmak üzere belirlenmiş bir yedek hat da olabilir. Koruma amaçlı olarak bir bağlantıya yedek bir hat atanması, atamalı yol koruma (Dedicated Path Protection) olarak adlandırılır. Atamalı bir yedek hattın sağlanması, güvenli ve hızlı bir çözümdür; ancak kaynak paylaşımı açısından uygun bir çözüm değildir. Çünkü sistem bünyesindeki kaynak kapasitesinin bir bölümünün ne zaman oluşacağı belli olmayan bir sorun için kullanılmadan bekletilmesi, kaynakların verimsiz kullanılmasına sebep olur. Bu açıdan bakınca hattaki sorun giderilene kadar, veri trafiğinin zaten kullanımda olan uygun bir hatta aktarılması kaynak paylaşımı açısından daha uygun bir çözüm olarak görülmektedir. Bu çözüm paylaşımlı yol koruma (Shared Path Protection) olarak adlandırılır.